Güncelleme Tarihi:
Araştırmada kadınların yüzde 24’ü cinsel tacize uğradığını belirtirken, erkeklerde bu oran yüzde 15 olarak tespit edildi. Kadın ve erkeklerin hangi davranışları cinsel taciz olarak algıladıkları ise büyük ölçüde benzerlik gösterdi. Federal Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi’nin tanımına göre, cinsel içerikli sözler, istenmeyen fiziksel temas, rahatsız edici bakışlar ya da pornografik içeriklerin gösterilmesi gibi istenmeyen tüm cinsel davranışlar “cinsel taciz” kapsamına giriyor.
VAKALARIN ÇOĞU ÇALIŞANLAR ARASINDA
Araştırma, 2023 ve 2024 yıllarında hem 50 ve üzeri çalışana sahip iş yerleri hem de bireysel çalışanlar arasında yapılan iki ayrı anketi baz alıyor. Buna göre, 50’den fazla çalışana sahip her 100 işletmeden yaklaşık 13’ünde son iki yıl içinde cinsel taciz vakaları yaşandığı bildirildi. Vakaların çoğunda taciz, çalışanlar arasında gerçekleşti. Müşterilerin ya da dışarıdan kişilerin dahil olduğu vakalar daha az görüldü. Her 100 işletmeden birinde ise yöneticilerin karıştığı cinsel taciz vakaları rapor edildi. İş yerlerinde yaşanan bu tür olayların üretkenliği ve çalışan moralini olumsuz etkilediği kaydedildi. Her iki işletmeden birinde devamsızlık sürelerinin uzadığı gözlemlendi. Araştırmacılar, cinsel tacizin işletmelere ekonomik zarar da verebileceğine dikkat çekti.
KADINLAR ÖNEMLERE GÜVENMİYOR
Çalışanların yaklaşık üçte ikisi, taciz iddialarına karşı işverenlerinden net bir tepki bekliyor. Ancak kadınların, erkeklere kıyasla işyerindeki önleyici adımlara daha az güvendiği ortaya çıktı. IAB uzmanı Stefanie Wolter, cinsel tacizle sistematik ve önleyici bir şekilde mücadele etmenin sadece iş sağlığı ve güvenliği açısından değil, aynı zamanda “iş yerlerinin direnci ve çalışanların uzun vadede bağlılığı için” de büyük önem taşıdığını vurguladı.