Yunanistan yine Sevilla kafasında... Atina’dan Ege’de harita tahriki
Güncelleme Tarihi:
Türkiye ile diyalogun sürdüğü bir dönemde Yunanistan, AB için maksimalist emellerini içeren ‘Deniz Mekansal Plama Sahaları’ adı altına yeni bir harita hazırladı. Harita 2007 yılında hazırlanan Ege’yi ve Akdeniz’in büyük kısmını Yunanistan’ın sayan ‘Sevilla haritası’nı akıllara getirdi. Türkiye bu tek taraflı girişime sert tepki gösterdi.
GİRİT adası ile Kıbrıs arasında, Güney Ege’de Türkiye’nin deniz yetki alanlarını da ihlal eden bölgede elektrik kablosu döşenmesi projesini, Ankara’nın kararlı tutumu karşısında bir buçuk ayda iki kez ertelemek zorunda kalan Yunanistan, dün ilişkilerde olumsuz etkisi olacak yeni bir bir adım attı.
AB’DE İLK RESMİ BELGE
Yunanistan, Ege’deki maksimalist emellerini içeren bir haritayı “Deniz Mekansal Planlama Sahaları” olarak ilan etti. Harita, Ege’de en küçük adaların bile tam yetki (yüzde 100) kıta sahanlığı bulunduğu ve Türkiye’ye karasuları dışında hiçbir hak tanınmayan Yunan tezleri esas alınarak hazırlandı. Türkiye’nin ‘Mavi Vatan’ tezi ve Türkiye-Libya anlaşması gözönünde bulundurulmadı. Önümüzdeki günlerde AB Komisyonu’na gönderilecek bu harita, AB’nin 2020’de geçerli olmadığını açıkladığı “Sevilla haritası” ile neredeyse aynı. Haritada, Ege’deki Yunan karasuları 6 mil olarak gösterilmekle birlikte “12 mile kadar genişletme hakkının saklı tutulduğu” ifadesi yer aldı. Yunanistan’ın hedefi, maksimalist emellerini yansıtan bu haritanın AB’de ilk kez “resmi belge” olarak kayda geçmesi.
Rum basını, Yunanistan'ı Türkiye'den çekinmekle eleştirdiATİNA: TAVİZ VERMİYORUZ �
Yunan Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, her ne kadar “egemenlik hakkı” oluşturmadığı ve “kıta sahanlığı sınırı ilanı” anlamına gelmediği belirtilse de harita hakkında “Yunanistan’ın varsayılan (ilan edilmemiş-farazi) azami kıta sahanlığı sınırları, ilk kez resmi bir AB belgesinde yer alıyor” denildi. Türkiye’nin tepkisi de düşünülerek “Türk-Yunan diyalogunu istemediğimiz anlamına gelmiyor. Anlaşamamız, görüşmediğimiz anlamına gelmez. Görüşüyor olmamız ise uygulamada da görüldüğü gibi tutumumuzda taviz veriyoruz anlamına gelmez” ifadesi kullanıldı.
Açıklamada her ne kadar “Deniz Mekansal Planlaması”nda “Deniz çevresinin iklim dayanıklılığı, sürdürülebilir turizm gelişimi, kültürel mirasın ve özellikle su altı eserlerinin korunması, deniz ulaşımının iyileştirilmesi ve korunması, ülkenin enerji kaynaklarının değerlendirilmesi, balıkçılık çiftçiliği ve ortak ilgi alanına giren sınır ötesi projelerin güçlendirilmesi” gibi hususların esas alındığı belirtilse de Yunanistan’ın gelecekte bu haritayı Ege’deki emellleri doğrultusunda, Türkiye’ye karşı argüman olarak kullanması bekleniyor. Yunan kaynaklar haritanın AB’ye olan yükümlülülükler çerçevesinde hazırlandığını söyleyerek, Avrupa Mahkemesi’nin gecikme nedeniyle Atina’yı mahkûm ettiğini öne sürdüler.
İŞTE SKANDAL HARİTA
- Yunanistan’ın yayınladığı ‘Deniz Mekansal Planlama’ haritası Türk karasuları dışında Ege Denizi’ni parsellere bölerek ele alma yaklaşımı sergiliyor.
TÜRKİYE DIŞİŞLERİ: HİÇBİR HUKUKİ SONUÇ DOĞURMAYACAKTIR
TÜRKİYE Dışişleri Bakanlığı yazılı açıklamayla Yunanistan’ın ‘Deniz Mekansal Planlaması’na tepki gösterdi. Açıklamada şöyle denildi: “Yunanistan’ın tek yanlı tasarruflarının ve iddialarının ülkemiz açısından hiçbir hukuki sonuç doğurmayacağını bir kez daha vurguluyoruz. Ege ve Akdeniz gibi kapalı ya da yarı kapalı denizlerde tek taraflı tasarruflardan kaçınılması gerektiğini, uluslararası deniz hukukunun söz konusu denizlerde kıyıdaş devletler arasında çevre konuları dahil iş birliğini teşvik ettiğini, bu bağlamda ülkemizin Ege Denizi’nde Yunanistan’la iş birliğine her zaman hazır olduğunu hatırlatıyoruz.”
‘OLDUBİTTİ TEŞEBBÜSLERİ’
“Söz konusu tasarruflar ve oldubitti teşebbüsleri ülkemiz açısından dün olduğu gibi bugün ve yarın da hiçbir hukuki sonuç doğurmayacaktır. Türkiye, Yunanistan’la ilişkilerinde her iki tarafın da sürdürmek istediği ruhu yansıtan 7 Aralık 2023 tarihli Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi çerçevesinde sorunların uluslararası hukuk, hakkaniyet ve iyi komşuluk temelinde çözümü için samimi ve kapsamlı bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğine dair tutumunu muhafaza etmektedir. Ülkemizin hazırladığı Deniz Mekansal Planlaması da UNESCO ile Birleşmiş Milletler’in ilgili birimlerine iletilmektedir.”