Güncelleme Tarihi:
Sıcaklıklardaki dalgalanmalar, tropik yağmur yağışlarındaki değişimler ve metan seviyesinin yükselişi iklim değişikliğinin en yaygın belirtileri arasında yer alıyor fakat yakın bir zamana kadar orman yangınları bu denklemde yoktu. ocak ayında Nature dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma bu konuda bildiklerimizi değiştiriyor.
Science Alert’ün haberine göre, araştırmanın baş yazarı ve iklim bilimci Ben Riddell-Young, “Bu işe, özel olarak yangınlara dair belirtiler bulmak için başlamadık. Asıl amacımız, son buzul döneminde tekrarlayan ani iklim değişimleri sırasında metan gazı seviyelerinde yaşanan küçük ama ani artışların nedenini bulmaktı” dedi.
Riddell-Young, bulguların neticelerini açıklamadan önce araştırmanın bazı teknik detaylarına değindi.
Bilim insanları tarafından incelenen ana örnekler, 67 bin yılı kapsayan bir buz ve hava zaman çizelgesi sunuyor. Ekip, bu jeolojik şifreyi, metan izotopları yardımıyla kütle spektrometrisi kullanarak çözdü.
İZOTOP BİLEŞENLERİNİN ANORMAL YÜKSELİŞİ İŞARET OLDU
Atmosfere salınan metan gazı, genellikle yaklaşık dokuz yıl boyunca kalıyor. Bu süre, gazın Dünya genelinde yayılması ve Batı Antarktika Buz Tabakası gibi yerlerdeki buz katmanları arasında küçük hava deliklerine hapsolması için yeterli.
Bir metan molekülündeki karbon ve hidrojen nötronu sayısı, gazın kökenine dair ipuçları veriyor. Örneğin bozulan bir alg tabakası ya da mamut gazı gibi biyolojik bir kaynaktan çıkan metan seviyesi arttıkça izotop bileşiminin düşmesi gerekiyor. Öte yandan metan, volkan patlaması gibi bir şekilde dünyanın derinliklerinden çıkmışsa izotop bileşimi atmosferdeki metanla birlikte yükselişe geçmesi gerekiyor.
Riddell-Young’ın ekibi, buzun zaman çizelgesinde, metan izotop bileşiminin jeolojik kaynakların bile ulaşamayacağı kadar yükseldiği anlar tespit etti. Bu durum, yangınlardan doğan gazların varlığına işaret ediyor. Üstelik bu anlar, bilinen ani iklim değişimi dönemleriyle aynı zamana denk geliyor. Yani yangınlar bu olaylarla bağlantılı.
Riddell-Young, “Bu çalışma, yağışlarda ani iklim değişikliğiyle ilişkili büyük kaymaların, yangınlarda ciddi artışlara neden olabileceğini gösteriyor. Bu, iklim değişiklerinin daha önce bilmediğimiz bir yönü” değerlendirmesini yaptı.
“Bölgesel ısınma ve soğumalar, yağmur yağışlarının kaymasına, kuraklıklar yaşanmasına ve araştırmamıza göre de yangınların artmasına neden oldu” diye konuşan Riddell-Young, benzer bir ‘yeniden yapılanmanın’ günümüzdeki ısınmayla da tetiklenebileceğine ve mekanik olarak benzer bir yangın artışına yol açabileceğine işaret etti. Bilim insanı, bununla birlikte, şu an için modern ve geçmiş ani iklim değişimleri ile yangınlar üzerindeki etkilerinin “iki farklı hikâye” olduğunu söyledi.
Önceki iklim değişiklikleri ile kıyaslandığında bugün yaşadığımızın çok daha uzun süreli ve küresel bir ısınma olduğunu aktaran Riddell-Young, sözlerini, “Ancak sera gazı emisyonumuzun artmasıyla orman yangınları daha sık ve şiddetli bir hale geliyor. O nedenle yangınlar ve iklim arasında bağı gösteren bulabileceğimiz bütün verilere ihtiyacımız olacak” diye noktaladı.