İki dilim baklava skandalı

Bu üç isim Abu Dabi’ye gitmiş.

Neden?

Fenerbahçe’ye moral ve destek vermek için.

*

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç da Abu Dabi’de bu üç isimle bir araya gelmiş.

Samimi görüntüler vermişler, birlikte baklava yiyerek Fenerbahçe için maçtan önce hayır dualar etmişler.

*

Ne var bunda? Hiçbir şey.

Gayet olağan. Gayet güzel. Gayet iyi niyetli.

Ama gelin görün ki...

Bazıları, bu görüntülere bakıp “Olamaz. Skandal. Şaşırdık. Nasıl olur” falan dediler.

*

İyi ama neden?

Skandal bu işin neresinde?

Niye şaşırıyorlar?

Neden inanamıyorlar?

*

Çünkü bunlar, Fenerbahçe’nin...

“CHP’nin gençlik ve spor kolları” olduğuna inanıyorlar, iktidarı da Fenerbahçe eliyle devireceklerini zannediyorlar.

*

Çünkü bunlar, Ali Koç’un...

“Beklenen Che Guevara” olduğuna iman ediyorlar, Bolivya dağlarından kopup gelecek devrimci olduğunu sanıyorlar.

*

İki dilim baklavadan skandal çıkarmanın temel nedeni...

İşte bu çarpık, komik ve pespaye politik bilinçsizliktir.

MACRON’UN EŞİNDEN TOKAT YEMESİ VE BİR MFÖ ŞARKISI

Macron, eşinden bir şefkat tokadı yemiş.

Bu da kameralara yakalanmış.

*

Haberin görüntüsünü izlerken MFÖ’nün “Bu sabah yağmur var İstanbul’da” şarkısının şu dizesini Macron için mırıldanmaya başladım:

*

“Anne sözü dinler gibi masum.”

İKİ ŞARKISI DA MARŞ OLMUŞTU

İlhan Şeşen vefat etmiş.

*

İki şarkısı marş haline gelmişti İlhan Şeşen’in.

- Ellerimde Çiçekler.

- Neler Oluyor Bize.

*

Bana göre değildi her iki şarkı da. Ancak bazı küçük esprilerde ve ironik takılmalarda bu iki şarkıdan çokça faydalanmışlığım vardır.

*

Söylediği şarkıları marş haline gelmiş kaç sanatçımız var ki!

Hepimizin “amcası” İlhan Şeşen’e rahmet olsun.

MUHARREM İNCE YİNE İMKÂNSIZIN PEŞİNDE

“Gerçekçi ol imkânsızı iste” sloganına kendini fazla kaptıran Muharrem İnce...

“Türk siyasetinde üçüncü bir yola ihtiyaç var” demiş.

*

Doğru. İhtiyaç var.

Ama o yol, sımsıkı kapalı.

*

Eğer üçüncü yolu denemek istiyorsa... Hemen vazgeçsin Muharrem İnce.

Çünkü bu yol hem gerçekçi değil hem de süper imkânsız.

YENİ ŞAFAK YAZARI GİBİ KONUŞAN ABD BÜYÜKELÇİSİ

Tom Barrack.

ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi.

Trump’ın yeni Suriye Özel Temsilcisi.

*

Son yaptığı paylaşımda şunları söylüyor Tom Barrack:

- Bir asır önce Batı, haritalar dayattı, manda yönetimleri dayattı. Çizilmiş sınırlar dayattı.

- Sykes-Picot, hem Suriye’yi hem bölgeyi emperyal kazançlar için böldü.

- Bu yanlışlar, nesillere mal oldu.

- Bunu bir daha yapmayacağız.

*

İlk üç cümleyi okuyunca...

Yakın tarihi analiz eden bir Yeni Şafak yazarını okur gibi oldum.

*

Bu zamana kadar gelmiş geçmiş tüm ABD Büyükelçilerinden daha farklı bir büyükelçiyle karşı karşıyayız galiba.

Neyse... Hadi hayırlısı.

ÇOK DEĞİŞTİM ÇOK

- Eskiden gürültüyü patırtıyı hiç önemsemezdim. Artık ıssız, tenha arıyorum.

- Eskiden kimin ne dediğini çok umursardım. Artık hiç takmıyorum.

- Eskiden sürekli öğretiyor gibi konuşuyordum. Artık daha çok dinliyorum.

- Eskiden haklı olduğuma dair inancım netti. Artık çok kuşkuluyum.

- Eskiden polemik yapmaya bayılırdım. Artık polemik yaparken sıkılıyorum.

- Eskiden kendimi evden dışarı atmaya çalışırdım. Artık bir an önce evde olmak istiyorum.

- Eskiden sezon sezon dizi izlerdim. Artık sadece film izliyorum.

- Eskiden Bodrum’a gitmeye çalışırdım. Artık Bodrum’dan kaçmaya çalışıyorum.

BENLİK BİR ŞEY YOK

2026 yılının Aralık ayında vizyona girecek 6 film:

- Buz Devri 6

- Shrek 5

- Jumanji 4

- Dune: Messiah

- Avengers: Doomsday

*

Hiçbiri benlik değil. Hiçbiri ama.