Doğan Hızlan

Yazarlar ne okudular

15 Mayıs 2025
Okurlar bazı soruların cevabını merak ederler. İşte bu kitap da bu konuya odaklanıyor.

Yazanların Okuma Kültürü: Kimi Okudular, Nasıl Yazdılar? - Editör Mehlika Karagözoğlu Aslıyüksek

Siz de bu yanıtların ışığında ister yazar ister okur olun uygulama yapabilecek bilgileri edineceksiniz.

İçindekilerden seçme yapabilirsiniz:

Önsöz

- Okur mu Yazar, Yazar mı Okur? Edebiyatçıların Okuryazarlıkları Üzerine - Mehlika Karagözoğlu Aslıyüksek

- Edebiyat Tarihimizde Okuma Kültürü Üzerine

- İlk Anket ve Yankıları - Necati Tonga

- Erken Cumhuriyet Devri Türk Romancılarının

Yazının Devamını Oku

Eskişehir Kitap Fuarı 17 Mayıs’ta açılıyor

13 Mayıs 2025
TÜYAP tarafından Türkiye Yayıncılar Birliği, Eskişehir Valiliği, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Eskişehir Ticaret Odası’nın destekleri ile düzenlenen Eskişehir 4. Kitap Fuarı, 17-25 Mayıs tarihleri arasında Eskişehir Ticaret Odası – Tüyap Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek.

Edebiyat ve yayıncılık dünyasını Eskişehir’de bir araya getirecek olan Eskişehir 4. Kitap Fuarı panel, söyleşi, atölye çalışmaları ve çocuk etkinliklerinden oluşan 75 kültür etkinliğine ev sahipliği yapacak. Dokuz gün boyunca düzenlenecek etkinlikler ve imza günlerinde 400’den fazla yazar okurlarıyla buluşma fırsatı bulacak.

Fuarda okurlarıyla buluşup kitaplarını imzalayacak yazarlar:

Adnan Özyalçıner, Anooshirvan Miandji, Banu Avar, Bekir Ödemiş, Bülent Gürsoy, Erdem Atay, Faruk Dilaver, Fatih Duman, Fatih Tuncay,Güven Baykan, Hidayet Karakuş, Işık Kansu, Kahraman Tazeoğlu, Mavisel Yener, Mustafa Balbay, Nihat Genç, Nilay Yılmaz, Salim Şen, Saygı Öztürk, Seda Öğretir, Seray Şahiner, Sibel Uzun, Şeniz Baş, Tuna Kiremitçi, Vehbi Vakkasoğlu, Yalın Gündüz, Yasemin Esra Üçcan¸ Yusuf Asal, Ziya Selçuk, Adora Yağmur, Aslı Arslan, Ceren Melek, Dilara Keskin, Emre Gül, Loresima, Maral Atmaca, Zeynep Sahra.

Giriş ücretsiz.

METİN ALTIOK ÖDÜLÜ ORHAN ALKAYA’NIN ‘PARE’SİNE VERİLDİ

BU yıl Metin Altıok Şiir Ödülü’nü ‘Pare’ kitabıyla Orhan Alkaya kazandı. Seçiciler Kurulu benim de aralarında bulunduğum Hilmi Yavuz, Eray Canberk, Şükrü Erbaş, Ali Cengizkan, Haydar Ergülen ve Latife Tekin’den oluşuyordu.

1958 yılında İstanbul’da doğan Orhan Alkaya, hukuk ve gazetecilik okudu. 1976’da katıldığı İstanbul Şehir Tiyatroları’nda oyunculuk ve yönetmenlik yaptı. 1980’de 1402 sayılı sıkıyönetim kanununa istinaden uzaklaştırılan 43 tiyatrocu arasında yer aldı. Bu süreçte ansiklopedi yazarlığı, gazetecilik, editörlük, danışmanlık yaptı. Cumhuriyet ve Güneş gazetelerinde tiyatro eleştirisi, sinema dergilerinde ve 2000’e Doğru’da sinema eleştirisi yazdı. Demokrat dergisi, Yeni Yüzyıl, Demokrasi, Birgün gazetelerinde, T24’te köşe yazdı. 1989’da Şehir Tiyatroları’na döndü, 2016’ya kadar rejisör kadrosuyla çalıştı. Seçilmiş Yönetim Kurulu üyeliği ve Genel Sanat Yönetmenliği yaptı. Türk Tiyatrosu dergisinin ve kurucuları arasında yer aldığı Tiyatro dergisinin Genel Yayın Yönetmenliği’ni yaptı.

Yayımlanan şiir kitapları: Parçalanmış Divan (1990), A! Etika (1991), Yenilgiler Tarihi Cilt 1 (1994), Erken Sözler (1999), Tuz Günleri (2001), Altı (2011), Pare (2024).

Yazının Devamını Oku

Cumhuriyet ve Türk Beşleri

11 Mayıs 2025
BU hafta tanıtacağım kitap, Cumhuriyet’in müziğimize etkisini, yarattığı yeni bestecileri inceliyor: Uğur Küçükkaplan-Türk Beşleri İdeolojiden Tahayyüle Bir Cumhuriyet Ütopyası-Ayrıntı Yayınları.

İçindekilerin sıralaması...

Önsöz...

Giriş...

Birinci Bölüm:

Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye’de Müzik İnkılabının Siyasi ve Kültürel Temelleri

Osmanlı Devleti’nin Batı Müziğiyle Tanışması

Geleneksel Osmanlı/Türk Müziğine Dair Kısa Bir Malumat

Yazının Devamını Oku

Sinema kültürümüzde Sinematek’in yeri

9 Mayıs 2025
BİZİM kuşak sinemanın önemli örneklerini Sinematek’ten öğrendi.

Jak Şalom’un kitabını okumaya başlarken Şakir Eczacıbaşı’nı, Onat Kutlar’ı özlemle andım.

Adı çağrışımlar silsilesini başlatıyor:

‘Bir

Sinematekten

Ötekine

Sinemayı Sevmek’

Kitap kime ithaf edilmiş:

“Bu kitabın yazılması için  ısrarlı telkinlerinden yıllar boyu vazgeçmeyen

Yazının Devamını Oku

Turizm mevsiminde İstanbul’u yeniden tanımak

6 Mayıs 2025
YALNIZ turistler için değil yıllarca İstanbul’da yaşayanlar da İstanbul üzerine kitapları okumalıdır.

Feridun M. Emecen’in ‘İstanbul -Tarihi Dönüşüm Kenti’ okuma listesinde yer almalıdır.

Kısa tanıtım şöyle:

Dünya tarihinin en büyüleyici şehirlerinden biri olan İstanbul, sadece coğrafi konumuyla değil geçirdiği dönüşümlerle de insanlığın medeniyet hafızasında eşsiz bir yer edinmiştir. Feridun M. Emecen, bu eserde İstanbul’un tarihini bir dönüşüm anlatısı olarak ele alıyor. Şehir, Pagan döneminden Hıristiyan Roma’ya, Osmanlı’nın göz kamaştırıcı payitahtından modernleşme sürecine uzanan bir zaman çizelgesinde tarihin keskin dönemeçlerinde yeniden şekilleniyor.

İstanbul’un jeopolitik öneminden kültürel zenginliklerine, imparatorlukların hayallerini süsleyen stratejik kimliğinden dönüm noktası olan büyük olaylarına kadar birçok yönü titiz bir akademik yaklaşımla ele alınıyor.

Emecen’in zengin kaynaklarla desteklenmiş, farklı dönemlere dair derinlemesine analizi hem akademisyenler hem de tarih meraklıları için vazgeçilmez bir başvuru kaynağı sunuyor.

İster İstanbul’u geçmişin ihtişamlı payitahtı olarak görmek isteyen, ister modern dünyanın eşiğinde bir şehir olarak, bu kitap dönüşümlerin izlerini sürerek sizi büyüleyici bir tarih yolculuğuna davet ediyor.

İstanbul’un biricik hikâyesini daima ve yeniden keşfetmek için...

Yazının Devamını Oku

İki besteci

4 Mayıs 2025
Bestecilerin hayatları ile eserleri arasındaki bağlantılar, müzik tarihinin ilgi gören kitaplarını oluştururlar.

İsmail Birateş’in kitabını da bu kategoride değerlendirmek gerekir:

Schubert ve Şevki Bey: Kısa Süren Uzun Hayatlar.

Birateş’in iki besteciyi bir arada yazması, yalnız besteciler açısından değil, Batı toplumu ile Türk toplumu arasında sanatçıya bakış farkını da ortaya koymaktadır.

Bugün Schubert’in mezarı ile Şevki Bey’in mezarına baktığımızda bunu anlamak mümkündür. Şevki Bey döneminde sanatçı dostlukları da gündeme geliyor. Şevki Bey’in yaratıcılıktaki dehasına bir örnek verilmektedir.

Bir günlük gazeteyi almış bütün sayfaları bestelemiştir.

Bestecilerin eserlerini de bu kitapta görebilirsiniz.

Şevki Bey hakkında ünlü Türk müzisyenlerinin de düşüncelerini öğrenebilirsiniz:

- Alaeddin Yavaşça

Yazının Devamını Oku

Rıfat Ilgaz yılı

2 Mayıs 2025
Bursa Nilüfer Belediyesi Başkanı Şadi Özdemir düzenlediği basın toplantısıyla Rıfat Ilgaz’ı ‘Yılın Yazarı’ olarak seçtiklerini açıkladı. Bir yıl boyunca onunla ilgili toplantılar, etkinlikler, yarışmalar yapılacağını belirtti.

Rıfat Ilgaz yakından tanıdığım, kitaplarını okuduğum, saygı duyduğum bir yazardır.

Altın Kitaplar Yayınevi’nden çıkan ‘Sarı Yazma’nın da önsözünü ben yazdım.

İyi yazarların anılmaları, yeniden okuma gündemine getirilmeleri desteklediğim bir çabadır. Her yeni kuşak eski kuşağın ustalarını tanımalıdır.

‘Sarı Yazma’ dışında ‘Karartma Geceleri’ni de mutlaka okuma listenize koyun.

Zaten yıl içinde çeşitli tanıtımlar, konuşmalar yapılacaktır.

Rıfat Ilgaz denince benim takdimcilik yaptığım geceyi anımsarım; ilk ve tek sunuculuğumdur.

Şan Sineması’nda düzenlenen geceyi yazacağım. Çünkü hayatımda silinmez bir yeri vardır.

Yazının Devamını Oku

Türkçenin dil ilişkileri

29 Nisan 2025
Türkçenin tarihi boyunca diğer dillerle karşılıklı ilişkilerini, etkileşimlerini ele alan uluslararası toplantı 21-23 Nisan tarihlerinde İstanbul’da yapıldı.

Elginkan Vakfı tarafından düzenlenen 7. Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Kurultayı’nda, karanlık çağlardan bugüne farklı coğrafyalarda Türkçenin edebiyat, sanat, bilim dili olarak diğer dillerden aldığı kelimeleri, terimleri, deyimleri, hazır söz kalıplarını konu alan bildiriler sunuldu, Türkçenin diğer dillere verdiği söz varlığı öğeleri de yurtdışından katılan yabancı Türkologlarca ele alındı.

Kurultay, Elginkan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Akçen’in açış konuşmasıyla başladı. Konuşmasında Türk dilinin zenginliğini, onu şekillendiren kültürel öğeleri ve bu dilin edebiyat ile olan derin ilişkisini değerlendirmek üzere bir araya geldiklerini belirten Akçen, bu kıymetli dil Türkçenin sesi olmaktan, köklü geçmişini ve aydınlık geleceğini paylaşmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu söyledi. Elginkan Vakfı’nın yıl aşırı olarak gerçekleştirdiği uluslararası kurultayın bu yılki konusunun “Geçmişten Günümüze Türkçe Dil İlişkileri” olarak belirlendiğini vurgulayan Elginkan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Akçen, kökleri tarihin bilinmeyen dönemlerine uzanan Türkçenin geçmişten günümüze gelinceye kadar diğer dillerle ilişkilerini konu edinen toplantıya yurtdışında ve ülkemizde bu alanda tanınmış bilim insanlarının bildirileriyle değer katacağını ifade etti.

Elginkan Vakfı Kurultayı’nın Doğan Hızlan, Prof. Dr. Şükrü Halûk Akalın, Prof. Dr. H. Dilek Batislam, Prof. Dr. S. Dilek Yalçın Çelik, Ali Erköse, Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, Filiz Okumuş, Prof. Dr. Kâzım Yetiş ve Prof. Dr. Gülden Sağol Yüksekkaya’dan oluşan Düzenleme Kurulu adına konuşan Prof. Dr. Akalın, açış konuşmasında Türkçenin dil ilişkileri üzerine bilgiler sundu. Dil ilişkilerinin söz varlığına yansımasının en ilgi çekici örneklerinden birinin bugün Mars, Jüpiter olarak adlandırılan gezegenlere Türklerin bin yıl önce ‘Bakır Sukım’, ‘Bakır Temren’, ‘Erentüz’ dediğini, sonrasında Arapça ile yaşanan yoğun ilişki ağı içerisinde Osmanlı Türkçesi’nde ‘Merih’ ve ‘Müşteri’ adlarının kullanıldığını, geçen yüzyıla kadar anılan bu adların yerini zamanla Batı dillerinin yoğun etkisi sonucunda Fransızca’dan geçen ‘Mars’ ve ‘Jüpiter’e bıraktığını, Türkçe adlarının unutulduğunu söyledi. Dil ilişkilerinde etkilenmenin kelimelerle de sınırlı kalmadığını belirten Prof. Dr. Akalın, Fransızca’nın etkisiyle 1940’lı yıllarda Alman ve dolar sözlerinin ince L sesiyle söylendiğine, hatta ‘dolâr’ biçiminde şapkalı yazımının kullanıldığına değindi.

Kurultayın çağrılı konuşmacısı Almanya’dan Prof. Dr. Martine Robbeets, yürüttüğü araştırmalarla Türkçenin Transavrasya dilleri içerisinde Neolitik Çağ’a kadar uzanan tarihçesinin kurduğu ses denklikleriyle günümüzden yaklaşık 9 bin yıl öncesine kadar uzanabildiğini açıkladı. Çağrılı konuşmacı Polonya’dan Prof. Dr. Henryk Jankowski de konuşmasında Türk lehçelerini kurdukları dil ilişkileri bakımından ele alarak Türk dil ailesinin yeni bir tasnifini yaptı.

DİZİLERİN ETKİSİ

Kurultayın en renkli konuşmaları Türk dizilerinin, televizyonlarının, müziklerinin etkisiyle başta Azerbaycan ve Kazak Türkçeleri olmak üzere Türk lehçelerine geçen söz varlığı öğelerini konu alan bildirilerdi. Azerbaycan’dan Dr. Kemale Elekberova, Azerbaycan konuşma dilinde Türkçe’den geçen çok sayıda kelimeleri örneklerle sundu. Kazakistan’dan Doç. Dr. Gulbakram Zhiyembayeva dil etkileşiminde popüler kültürün rolüne değinerek; konuşmasında son yıllarda Kazakça’ya geçen Türkçe kelimelere yer verdi. Yine Kazakistan’dan Dr. Nazgül Rakhatovna Balabekova, Türkçe-Kazakça dil ilişkilerinde dizilerin rolü üzerinde durarak, bu yolla Türkçe’den Kazakça’ya geçen kelimelere, hazır söz kalıplarına değindi.

YATAK ODASI TERİMLERİ

Arnavutluk’tan katılan Prof. Dr.

Yazının Devamını Oku
OSZAR »