Aile mi kalmış, sır mı?

Neşe Karaböcek kitabında eski eşiyle evlenen kardeşini ihanetle suçlamıştı:

“Evliyken yıllardır aldatılıyormuşum. Biri mutlu koca, diğeri masum kız kardeş rolünde. Tesadüfen öğrendim, dünyam başıma yıkıldı. Evimizde yüzüme baka baka bana ihanet etmişler...”

Konuyla ilgili önce Gülden Karaböcek’in kızı Nur Düzgit açıklama yapmış ama Gülden Hanım kızına bu konuda konuşmayı yasak etmişti.

Şimdi bizzat kendisi cevap verdi yapılan yorumlara. Daha doğrusu, bir şeyler konuşup, hiçbir şey söylememeyi tercih etti. “Neler Oluyor Hayatta” programında şöyle dedi:

“Bu hikâye çok uzun. Çok derin, çok ince anlatmam gerekir. Onu da burada yapmak istemiyorum. Yani aşk meselesi falan yok. Olayı böyle yansıtmak işine geldi. Ablam beni bu evliliğe mecbur etti. Bu sır benimle gidecek. Kimse büyük konuşmasın. Bütün gerçekleri ortaya döküp ailemin rezil olmasını istemem...”

Konu, kendisini “enişteci” diye yaftalayan Demet Akalın’a da geldi: “Ona yazıklar olsun ki ‘Enişteci’ diye bana yafta koydu. Onun da kız çocuğu var. Hayat bu, hiç kimse büyük konuşmasın!”

Gülden Hanım kusura bakmasın ama bazı konularda da büyük konuşulur. Hatta küçük konuşulmaz.

Daha önce bu konuda yazdığım bir yazı üzerine herkesin çok iyi tanıdığı bir sanatçı dostum aradı: “O iş senin bildiğin gibi değil. Neşe Karaböcek’in evliliği sırasında eşini Salih Güney’le aldattığına dair dedikodulardan ortalık yıkılıyordu...”

İyi, güzel ama konumuz Neşe Karaböcek’in evliliğindeki sadakati ya da sadakatsizliği değil. Kardeşi kocasını aldattı diye enişteyle de evlenilmez. Gülden Karaböcek bazı sırları aileyi korumak için mezara götüreceğini söylüyor. Aileyi korumak mı? Ortaya bunca şey dökülmüşken... Aileyi korumak için hiç acele etmeseymiş Gülden Karaböcek. Mecbur edildiğini söylüyor. Yahu bu ülkede töreden, şundan bundan kaçan kadın var. Kim, ne şekilde eniştesiyle evlenmeye mecbur etmiş? Gülden Hanım “aile sırrı” diyerek açıklamadığı sürece... Bu sorular asılı kalmaya devam edecek gök kubbede.

Şişe bebeği ne ki?

Sunucu Kadir Ezildi 3500 söz, 7200 nişan, 9600 nikâh kıyıp paylaştığı eşi Gamze için “şişe bebeği” benzetmesi yapmış.

Aradım, taradım ne demek diye...

Bir şey bulamadım.

Şişe içinde maket gemi falan oluyor ya...

 O anlamda kullanıyor herhalde: Şişenin içinde bebek misali.

Gülse Birsel’in komedi dizisi “Jet Sosyete”de varoş delikanlısı Gündüz (Bartu Küçükçağlayan), sosyetik sevgilisi Alara’ya (Ecem Uzun) “Kutu Bebeği” diyordu.

Öyle bir şey herhalde.

Hani ulaşılmaz, dokunmaya kıyılamayan, hayret uyandıran falan...

Çok mu anlam yüklemişim?

En tembeller için su egzersizi

Olimpiyat madalyalı sporcularla bir hafta sonu geçirdim. Adamların/kadınların vücutlarını, sabahın köründe kalkıp yaptıkları sporları görmek biraz sinir bozucu tabii.

Kafanızı sağa çeviriyorsunuz, uzun mesafe koşularında 10 dünya rekoru sahibi İngiliz Paula Radcliffe... Sola çeviriyorsunuz, yüzme efsanesi Rebecca Adlington...

Kürekçiler, atletler, dalgıçlar...

Didim Delice Yarımadası’daki Anda Barut Collection Olimpiyat Madalyalı Sporcularla Wellness Hafta Sonu etkinliğinde,“Merhaba” dediğiniz dediğiniz, cümleye “Ben 1984 Olimpiyatları’ndayken...” falan diye başlıyor; “Madalya...” diye bitiriyor. O sırada kendinize biçtiğiniz en hafif yorum “hımbıl”!

Türkler de var tabii: 54 kilo boksta gümüş madalyalı Hatice Akbaş, 2024 Paris’te bronz kazanan güreşçimiz Buse Tosun Çavuşoğlu, eski milli voleybolcu Neslihan Demir...

Aralarından fitleşme konusunda uzman bir çifti gözüme kestirdim: “JE Thrive” adında Instagram’da hesapları falan da var: Ellie Wright-Jordan Arthur Florenville.

“Diyelim ki dünyanın en tembel insanıyız” diye söze girdim. “Önümüz yaz. Şöyle göğsümüze kadar girebileceğimiz bir su bulduk. Havuz, deniz ya da göl... Vücudumuzu biraz şekle sokmak için yapabileceğimiz en zahmetsiz ama en verimli egzersiz hangisidir” diye sordum.

Önce güldüler, sonra cevap verdiler: “Suyun içinde ayakta dururken sol dizinizi kaldırıp sağ elinize dokunun, sonra sol elinizle sağ dizinize dokunun. Bunu aralıksız olarak 10 dakika yapın. Bedendeki birçok bölümü aynı anda çalıştırmış olursunuz...”

“Tuzlu su-tatlı su fark eder mi?” sorusuna, “Tuzlu su sizi kaldıracağı için hareketi yapmanıza daha yardımcı olur” cevabını verdiler. Peki ne kadar kalori yakarım? Yine güldüler: “Bu cüssenize ve hareketi ne kadar sert yaptığınıza bağlı...”