Paylaş
New Shepard
“Servet sahiplerine duyurulur... Muhteşem uzay turizmi rotalarımız başlamıştır!” Bilimi ve insanlığı, uzaydaki kadınların geleceğini vs. zorlamadan, doğrudan böyle bir sloganla inselerdi uzay kapsülünden, içimiz sanki daha çok rahatlayacaktı. Çünkü Bodrum’da yanımızdan megayat geçince durduk yere sinir olmuyoruz. Fakat zilyonerler ne zaman millete akıl fikir vermeye, insanlığa yararlı bir şey yapıyormuş gibi görünmeye çalışsalar, orada herkesin boğazına bir kılçık batıyor. Blue Origin’in New Shepard roketiyle uzay seyahatine yollanan ünlü kadınların serüveni de masamıza böyle sunuldu...
Hikâyeyi çoktan duymuş olacağınız için ayrıntılarına girmiyorum... Geçen hafta dünyadaki absürtlüklerin fevki olarak gündemdeydi. Aralarında şarkıcı Katy Perry ile Jeff Bezos’un nişanlısı Lauren Sánchez’in yanı sıra medya duayeni Gayle King, yapımcı Kerianne
Flynn, ünlü aktivist Amanda Nguyen ve eski NASA mühendisi Aisha Bowe’un olduğu altı kadından oluşan kadro, uzayda 11 dakika boyunca ağırlıksız kalmayı ve gezegene biraz uzaktan bakmayı deneyimledi. Çiçeği burnunda astronot kadınlar, aynı zamanda uzaydan sosyal medya yayını yapma şansı buldu. Haber değeri neredeyse bu kadar olan hadiseyi yaşayanlara göreyse roket yolculuğu ‘kadınlara uzay yolunu açan bir olay, bilim ve yeni jenerasyonlar için ilham verici bir gelişme’ydi. Ekrandan bakıldığındaysa nişanlısıyla kankalarını yanlarında iki biliminsanıyla pahalı bir seyahate yollayan süper zengin işinsanının çocuksu neşesini görebiliyoruz daha çok... Jeff Bezos çöle inen roketin kapısına koşarken çukura düşüp yüzüstü yere kapaklanıyor bir de. Katy Perry’nin papatyası ve dünyaya bakarken diline konduğunu söylediği ‘What a Wonderful World’ şarkısı da hikâyenin renkleri arasında. Madem magazine girdik; uçuştaki diğer kadınların bu konuda biraz hayal kırıklığı yaşadığı da söylentiler arasında. Louis Armstrong yerine Katy kendi şarkılarından birini söylese ne biçim deneyim olurdu diye hayıflanıyorlarmış... Yani yeterince havalıysan uzaya da gitsen bir eksiklik bulabiliyorsun.
Hal böyle olunca, bilimsel veya feminist bir hareketten ziyade büyük bütçeli bir PR projesi olduğu anlaşılan mesele, sosyal medya aktivistlerinin klavyesine düştü. Turizm faaliyeti olduğu aşikâr bir etkinliği sunarken bilim açısından vurgu yapılması tepki alan konulardan biriydi. Blue Origin uçuşlarının bilimsel deneyler için de kullanılacağı bir gerçek. Nguyen’in bazı bilimsel çalışmalar yaptığı bildirilse de
11 dakikalık uçuşun hangi bilim dalına katkı sağladığı anlaşılamadı. Uzay yolculuğu için epeyce bilim ve teknoloji gerektiği doğru ancak bir şarkıcının “En güzel konserlerimizi ses sistemine borçluyuz” diye demeç verdiğini veya madalya alan atletin fizik kanunlarına teşekkür ettiğini pek duymayız. Neticede bilimin ortama dekor olarak faydası inkâr edilemez...
Manzarayı hak edenler
Projede kadınlara fazlasıyla değer verilmesi ve kadınların yüceltilmesi elbette işin en anlamlı yanı... Haber sitesi Futurism’in haberine göre olan bitene en çok tepki gösteren de yine feminist cephesinden kadınlar olmuş. Hollywood oyuncusu Olivia Wilde, NBC’de bir programı sunarken “Yukarıda ne yapacaklar da aşağıda bizim için daha iyi şeyler olacak” diye sormuş. 30 milyon takipçili Amerikalı ünlü model Emily Ratajkowski’nin sözleriyse farklı bir bakış açısını ortaya koyuyor: “Aslında bu durum, çok küçük bir insan grubunun hayata yeniden başlama umuduyla uzaya gitmekle ilgilendiğine; geri kalan nüfusunsa kira ödemeyi ya da çocuklarına yedireceği akşam yemeğini düşündüğü bir oligarşi içinde yaşadığımız gerçeğine işaret ediyor.”
Ekipteki Amanda Nguyen global aktivizmin tanınan isimlerinden. Kadın hakları ve cinsel istismara karşı mücadele eden Nguyen, 2019 yılında Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmişti. NASA mühendisi, siyah Aisha Bowe ise önümüzdeki 10 yılda 1 milyon öğrenciye kodlama ve donanım tasarımı öğretmeyi amaçlayan LINGO adlı eğitim vakfının kurucusu. Aisha Bowe NASA’da küçük uydular üzerine çalışmış ve aerospace alanında görev yaptığı sırada personel eşitliği konusunda takdir gören faaliyetlerde bulunmuş.
NASA’nın sitesinde etnik çeşitlilik ayarı
Artemis (NASA’nın insanlı Ay yolculuğu programı) kapsamında yeniden Ay’a gitmeye hazırlanan NASA, geçen sene Ay’a ilk kez bir kadının ve bir siyahın ayak basacağını duyurmuştu. Yabancı basında çıkan haberlere göre planlamada bir değişiklik yapılmamakla birlikte, Başkan Donald Trump’ın direktiflerine bağlı olarak NASA resmi sitesinden konuyla ilgili haberlerin silindiği görüldü. Çeşitli kaynaklarca NASA’nın bütün sayfalarından etnik çeşitlilik ve kadınlarla ilgili kullandığı dili ve eşitliği destekleyen ifadeleri kaldırdığı belirtiliyor. Başkan Trump’ın ilk icraatlarından biri, Elon Musk’ın tespitleri doğrultusunda israf kaynağı olarak görülen ‘Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık’ (DEI) politikalarını durdurmak ve bunlarla ilgili ifadeleri resmi kurumlardan kaldırtmak olmuştu.
Paylaş