Trump rüzgârı fırtınaya dönüştü

ABD söyleyeceğini söyledi. Çin’den karşılık geldi. Şimdi Avrupa başta olmak üzere diğerlerinin vereceği cevap bekleniyor. Trump’ın “Alem benden sorulur” edasıyla uyguladığı politikaların küresel ekonomiye ve piyasalara iyi gelmediği ve gelmeyeceği açık. ABD’ye de iyi gelmeyecek muhtemelen. Tüccar zihniyetiyle hareket eden Trump’ın pazarlık payı olduğu belirtiliyor. Bunu zaman gösterecek. Önümüzdeki hafta küresel piyasalarda ‘enflasyon haftası’ olacak. Veriler yakından takip edilmeli.

Haberin Devamı

D piyasalarda bir süredir esen Trump rüzgârı geçen hafta fırtınaya dönüştü. ABD Başkanı Donald Trump, göreve başladığı günden bu yana en yüksek gümrük tarifesini geçen hafta açıkladı. 2 Nisan tarihine kadar birçok ülke ve ürüne zaten gümrük vergisi getirmişti. 2 Nisan’da en ağırı geldi.  Detaylandıracak olursak; ABD’nin karşılıklı uygulayacağı temel tarife oranının yüzde 10 olacağı açıklanırken Çin ve Vietnam en yüksek gümrük vergisi oranına maruz kalan ülkeler oldu. Trump, “Çin, ABD’ye yüzde 67 vergi uyguluyor. Biz yüzde 34 uygulayacağız. Avrupa Birliği zor bir rakip. Bizi soydular. Biz de yüzde 20 vergi getiriyoruz” açıklamasını yaptı. Japonya’ya yüzde 24, İngiltere’ye yüzde 10, Güney Kore’ye yüzde 25, Tayland’a yüzde 36, İsviçre’ye yüzde 31, Tayvan’a yüzde 32, Hindistan’a yüzde 26, Malezya’ya yüzde 24 tarife artışı geldi. Ayrıca, ithal otomobillere yüzde 25 gümrük vergisi uygulanacağı vurgulandı.

Haberin Devamı

MİSİLLEME GELDİ

Yeni tarifeler doğal olarak diğer ülkelerden sert tepki aldı ve karşılık verileceği mesajları birbirini takip etti. İlk karşılık Çin’den geldi. Çin ABD mallarına yüzde 34 tarife uygulayacağını açıkladı. Çin’in hamlesi piyasaları daha da gerdi. Diğer ülkelerden bazılarının da Çin’i takip etme olasılığı yüksek. Bu gelişmeler sonucu piyasalarda gerilim üst seviyeye çıktı. Sonuç olarak küresel ekonomide; enflasyonda artış ve düşük büyüme öngörülerin yanı sıra “durgunluk ile yüksek enflasyonun aynı anda yaşandığı stagflasyon” söylemleri öne çıktı. Son gelişmeleri etkileri açısından; “enflasyon, resesyon, stagflasyon” beklentilerinin artması olarak da özetlemek  mümkün.

Bir parantez açmak gerekirse; Türkiye’ye ABD’nin yüzde10 gümrük vergisi uygulayacak olması, Avrupa’nın ihracatının bir kısmını Türkiye üzerinden yapması olasılığını gündeme getirdi. Bu görüşlere şimdilik oldukça iyimser ve iddialı söylemler olarak bakmak doğru olacak. ABD, Türkiye’ye 123 milyon dolar açık veriyor. Oysa ABD yüksek gümrük vergileri getirdiği Çin’e 295 milyar dolar, Vietnam’a 123 milyar dolar, Almanya’ya 84 milyar dolar gibi açıklar veriyor. Yüksek dış ticaret açığı, yüksek tarife politikası söz konusu.

Haberin Devamı

Trump rüzgârı fırtınaya dönüştü

HESAP TUTAR MI

Trump, ikiz açıklar olarak adlandırılan ABD’nin 1 trilyon dolar civarında seyreden dış ticaret ve 1.8 trilyon dolara ulaşan bütçe açığını gümrük vergileriyle azaltma hesabında. Piyasalarda “sert düşüşün” beklenebileceğini ancak “karşılıklı tarifelerin” ülkesine trilyonlarca dolar sağlayacağını söylemesi bu yüzden. Kendince hesabı doğru olabilir. Ancak küresel ekonomi var olan dengelerin ciddi olarak bozulması riskiyle karşı karşıya.

ABD’nin ikiz açıklarını doların gücü ile kapatma imkanı var. Dünya ticaretinin ve dış borçlanmaların yarısına yakını dolar üzerinden yapılıyor. Merkez bankalarının rezervlerinin yüzde 60’a yakını dolar veya ABD tahvilleri. Hal böyle olunca ABD Merkez Bankası (Fed) senyoraj hakkını kullanıp kağıdı yeşile boyayarak istediği miktarda dolar basma gücüne sahip. 2008 küresel kriz öncesi Fed bilançosu 800 milyar dolar civarında idi. 2022 yılında bu rakam 9 trilyon doları geçti. Bu günlerde 6.8 trilyon dolar civarında seyrediyor.

Haberin Devamı

PİYASALAR SATIŞTA

Diğer yandan son gelişmeler “güvenli liman” ihtiyacını artırdı. Borsalarda sert düşüşler, dolarda zayıflama, euroda güçlenme, petrolde düşüş, altında önce yükseliş sonrasında satışlar gözlendi. Euro-dolar paritesi 1.11’in üzerini gördü, sonra geriledi. ABD ve Avrupa borsalarında düşüşler derinlik kazanırken çıkış trendleri kırıldı. Henüz karamsarlığı temsil eden “ayı piyasasına” girilmiş değilse de bu sınıra çok yaklaşıldı.

Kripto paralarda da düşüşler gözleniyor. Riskten kaçınma nakde geçme eğilimi artırmış durumda. Tam olarak “cash is king” yani “nakit kraldır” noktasında değiliz.

Petrol fiyatlarında da sert bir geri çekilme yaşandı. OPEC+ Grubu’nun günlük 411 bin varil üretim artışı konusunda anlaşmaya varmasının yanı sıra ABD gümrük tarifelerinin ekonomilerde yavaşlama ile petrol talebini zayıflatacağı beklentileri fiyatları hızla aşağıya çekti.

Haberin Devamı

Altın fiyatları ise; ABD tahvil faizlerindeki düşüş, dolardaki zayıflama ve güvenli liman ihtiyacına bağlı olarak yükselmişti. Ancak daha sonra nakde geçme isteği, hisse senetlerindeki kayıpların karşılanması, teminat tamamlama, kâr satışları gibi gerekçelerle düşüş gösterdi. Altın gibi kıymetli metallerden gümüş ayrıca sanayi emtiası olması nedeniyle daha sert bir geri çekilme yaşadı. Son gelişmelerle altın yerine devlet tahvilleri güvenli liman olarak öne çıktı.

ABD ve Almanya başta olmak üzere gelen güvenli liman alımlarının etkisiyle tahvil ve bono faizleri düştü. ABD 10 yıllık bono faizi yüzde 4’ün altını test etti. Fed faiz kararları konusunda ise piyasalarda tereddüt ve ikilem hakim. Ekonomik yavaşlama beklentileri için faiz indirimi, enflasyon kaygıları için ise faiz artırımı bekleyenler var. Ancak haziran ayından itibaren faiz indirim beklentileri daha ağır basıyor. Bu yıl için üç veya dört kez faiz indirim olasılığı ağırlık kazandı. Fed Başkanı Powell cuma akşamı yaptığı açıklamada, “Tarifelerin enflasyonda yükselişe neden olması muhtemel. Para politikasında değişikliğe gitmek için erken” görüşlerine yer verdi. Bekle gör tavrındaki Powell’ın açıklamaları piyasalardaki olumsuz görünüme katkı yaptı.

Haberin Devamı

 Bu gelişmelerin yansıması olarak piyasa parametrelerine bakıldığında; ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4.00, Euro/dolar paritesi 1.0964, dolar endeksi 103.23, altının ons fiyatı 3.037 dolar, gümüş 29.55 dolar, brent petrol 65.74 seviyelerinde seyrediyor. Küresel ekonomi artık daha zor şartlarla karşı karşıya. Trump’ın tüccar zihniyetiyle hareket ettiği, bu kararlarda pazarlık payı olduğu ancak daha sonra esnemeler olabileceği yönünde görüşler de var. Bunu zaman gösterecek. Bu noktada, Trump’ın “alem benden sorulur” edasıyla uyguladığı politikaların küresel ekonomiye ve piyasalara iyi gelmediği ve gelmeyeceği açık. Muhtemelen ABD’ye de iyi gelmeyecek.

 Önümüzdeki hafta veri akışı açısından bir bakıma enflasyon haftası olacak diyebiliriz. ABD, Almanya, Çin enflasyonları sonuçlarına göre piyasalara yansımaları olabilecek veriler.  

 

İÇ PİYASALAR DAHA SAKİN

Siyaset sakinleşince iç piyasalar denge bulmaya başladı. Fakat siyasetin etkisinden tamamen çıkıldı demek için çok erken. Piyasalar bu konuda önemli bir fiyatlama yapsa da olumlu yönde tepki veremiyor. Diğer yandan Borsa İstanbul düşüş eğiliminde olmasına rağmen sert satışlara maruz kalan dış borsalardan bir parça olumlu ayrıştı ve direnç gösterdi.

- Bu görünümde; Borsa İstanbul’da yabancı yatırımcı payının düşük seyretmesi, 19 Mart süreciyle BIST100 Endeksi’nin önemli destek noktalarına yaklaşmış olması, beklentilerden zayıf gelen mart enflasyon verileri, Türkiye’nin Trump’ın gümrük tarifelerinden daha az etkilenecek olması, AB ile Türkiye arasında son dönemdeki yakın görüşme ve işbirliği temennilerinin etkisinden söz edilebilir.

- Dış borsalardaki sert düşüşe rağmen bu gelişmelerin iç piyasalar üzerinde ne ölçüde koruma sağlayacağı konusunda ciddi tereddütler var. Dışarıda düşüş hareketi devam ederse BIST100 Endeksi’nin direnmesi zorlaşacaktır. 

 

BORSADA SATIŞ BASKISI SÜRÜYOR

- Borsada düşüş hareketi sürüyor. Tepki alım denemeleri zayıf kaldı. İlk destek 9.000 seviyesinde bulunurken sonraki destekler 8.570 ve 9.570 noktalarında. İlk dirençler 9.500 ve 9.830 seviyelerinde. Olası tepki çıkışının devamı için ise 9.830’un geçilmesi gerekecek. Bu durumda sonraki dirençler 10.150 ve 10.380 seviyelerinde bulunuyor. Satış baskısı korunan endekste destek noktalarında tepki alımları görülse de güç kazanması olasılığı zayıf.

Yukarıda yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir, yatırımcı profİlinize uymayabilir.

 

Yazarın Tüm Yazıları
OSZAR »